Runatolia 2021

 Runatolia 2021

 

Katıldığınız organizasyon ister uzun mesafe bir Triatlon organizasyonu olsun ister kısa mesafe bir koşu etkinliği her şey bittikten sonra siz yarışla ilgili bir şeyler anlatmanızı isteyen insanlara bütün yaşananları her şey çok kolay yaşanmış gibi kolayca anlatıverirsiniz. Bu durum tıpkı on binlerce insanın ayrı ayrı hikayelerinden oluşmuş yüzlerce yıllık dönemlerin bir tarih kitabının ilgili bölümünde üç beş sayfaya sıkıştırılması gibidir. Nasıl ki senaristler kediyi tersten yürüterek yani olay örgüsünü sondan başa doğru tasarlayarak kolayca senaryolarını yazarsa bizler de tüm yaşananlar olup bittikten sonra bütün yaşananları kafamızın içinde tekrar tekrar yaşarız ama bir farkla, bu sefer nasıl bir sona ulaşacağımız, amaçlarımızı gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğimiz ve başarılı olup olmayacağımız kaygıları yoktur. Her şey yaşandıktan sonra bu kaygılardan arındırılmış hikayelerimiz kolaymış gibi kolayca anlatılır. Oysa gerçek çok farklıdır. 

Runatolia sabahı pandemi sebebiyle Öznur ve çocukları yarışa getiremedim diye üzgünken yasak yüzünden koşu alanına giderken trafik olmaz diye kendimi teselli etmeye çalışıyordum. Geç kalma endişem olmayacak diye düşündüm. Çişimi bile yapamadan, telefonu ve kulaklığı bel çantasına yerleştiremeden 2018 İstanbul Maratonuna başlamam hala aklımdan çıkmış değildi. Başlangıç için ondan geriye doğru sayım başladığında başlangıç alanına doğru yüzlerce insandan oluşan kalabalığı yara yara koşturuyordum. Köprüye çıktığımda nabzım yüz seksen civarıydı. Peki Maraton koşarken yanıma telefon ve kulaklık alma hatamın dışında İstanbul Maratonuna neden ehemmiyetli davranıp erken gitmeme hatasını yapmıştım. Çünkü ben her organizasyon öncesi etkinlik başlangıcına geç kalma ile erken gitme arasında bir noktada asılı kalırım. Geç kalmaktansa erken gitmek en mantıklı seçenek gibi gözükse de yarıştan tam iki saat öncesi yapılması gereken kahvaltı, bir saat öncesi içilmesi gereken tuz tableti, yarış alanındaki taşınabilir tuvaletleri kullanmamak için beklenen son bir tuvalet ihtiyacı ve bunlar gibi birçok başka detay hesaba katıldığında bunun o kadar da kolay bir durum olmadığı anlaşılacaktır. Sadece yarış sabahı etkinlik alanına gitme zamanı bile bu kadar stratejikken kırk iki bin yüz doksan beş metrelik Maraton mesafesini üç buçuk saatin altında koşmak için hazırlanmanın ve bu hazırlığın her aşamasını ayrı ayrı planlamanın yarış sonrası yarışın hikayesini kolaymış gibi kolayca anlatmak kadar basit olmadığını anlamışsınızdır.

Muhammed Ali ‘’dövüş izleyicilerden uzakta, arkalarda, spor salonunda, yolda ve ben o ışıkların altında dans etmeye başlamadan çok önce kazanılır veya kaybedilir’’ dese de ben Maraton koşmanın biraz daha farklı olduğunu düşünüyorum. Evet ben Muhammed Ali’nin tarif ettiği ‘’izleyicilerden uzak’’ ve ‘’arkalarda’’ ki alanlarımda gerekenleri yapmıştım. Kasım ayının başında Half Ironman yarışı koştuktan sadece bir hafta sonra İstanbul Maratonunu koşup, sezonu hiç kapatmadan bütün kış Runatalia 2021’e hazırlanmıştım. Yaklaşık dört ay boyunca aylık ortalama iki yüz kilometre  koşmuştum. Her hafta sonu yağmur, çamur ve kar demeden Değirmenboğazı’nda patika koşusu yapmış, uykuma ve dinlenmeme dikkat etmiş ve bütün bu süreç boyunca Runatalia’nın her kilometresini kafamda yaşamıştım. Hatta en rahat Maratonumu, en iyi derecemle koşacağımı tahmin ediyordum.  Yine de bütün bunlar Runatalia sabahı otelde asansörün çabuk ya da geç gelmesinden günün geri kalanının nasıl geçeceği ile ilgili çıkarımlar yapacak kadar batıl düşüncelere sürüklenmemi engelleyemiyordu. Daha önce hiç boks yapmadım ama tahminime göre boks ile Maraton arasındaki en önemli fark boksta karşınızda bir rakip olması ve Maraton koşarken tek rakibinizin kendi beyniniz olması olabilir. Maratonda her geçen kilometrede beyninizin içinde iki zıt düşünce birbiriyle savaş halindedir. Ve siz bütün hazırlıklara, antrenmanlara ve planlara rağmen beyninizden gelen sinyallerle sonsuz bir mücadeleden kaçamazsınız. Yapmanız gereken en önemli şey beyninizi ‘’hack’’ lemektir. Kısacası sürekli olarak kendinizi kandırırsınız. Bütün dayanılmaz ağrılara, kramplara ve isyanlara rağmen kendinizi kandırmayı başarırsanız Maratonu bitirebilirsiniz. Evet boks için yada belki de Muhammed Ali gibi yüz yılda bir gelecek bir sporcu için dövüş, dövüş anından çok önceki hazırlıkarda kazanılır veya kaybedilir ancak benim gibi kırk yaş üstü Maraton koşanlar için Maratondan bir gün önce vegan olmanıza rağmen davetli olduğunuz mangal partisinden dolayı yiyemediğiniz makarna yüzünden bile bütün yarış planınız bozulabilir. Bütün bunlara rağmen her şey planladığınız gibi giderse bu durum sadece iyi hazırlandığınızı göstermez aynı zamanda şansınızın yaver gittiğini de gösterir. 

Runatolia 2021 hem şansımın yaver gittiği hem de her şeyin planladığım gibi geçtiği bir yarış oldu. Maraton öncesi Socrates dergisinde Caner Eler’in yazısını okuyarak motive oldum. Yarışın ikinci kilometresi ‘’hadi babişko yapabilirsin’’ yazılı pankartıyla babasının geçmesini bekleyen İmge yaşlarındaki sarışın erkek çocuğunu görünce ağladım. Bana ‘’pacer’’lık yapan güzel insan Cafer Abi’ye onuncu kilometrede koşma sebebimi Zeki Demirkubuz’un ‘’Kader’’ filminin meşhur repliğiyle; ‘’herkesin inandığı bir şey var bu amına kodumunun hayatında benimki de sensin’’ diye açıklarken hüzünlendim. Yirminci kilometrede bir süre beraber koştuğum omurilik felçli insanlarla gururlandım. Otuzuncu kilometrede bizi motive etmek için şarkı söyleyen grupla kalkmakta zorlanan kollarımla dans ettim. Otuz beşinci kilometrede sanırım tuz tableti kullandığım ve yeterli antrenman yaptığım için ilk defa bir Maratonun otuz beşinci kilometresinde duvar etkisi yaşamadım. Kırkıncı kilometrede standart Maraton mesafesi olan kırk iki kilometre İngiliz Kraliyet Ailesi yüzünden kırk iki kilometre yüz doksan beş metre olduğu için  daha önce  Maraton koşarken hep yaptığım halde bu sefer İngiliz Kraliyet ailesine küfür etmediğimi farkettim. Kırk iki bin yüz doksan beşinci metrede mutluluk ılık bahar akşamlarının kır sofralarında dostlarla yapılan sohbetler gibi içimi okşamaya başladı. 

7 Mart Pazar günü Runatolia 2021’i hedef sürem olan üç saat yirmi dakikanın altında üç saat on sekiz dakika elli sekiz saniyede tamamlayabildim. Bu derece bugüne kadar koştuğum en iyi Maraton derecem.  2017 yılında dört saat on iki dakikada koştuğum ilk Maratonum olan Barcelona Maratonunu düşününce motivasyonum ve mutluluğum daha da artıyor. Umarım bundan sonraki koştuğum bütün etkinlikler Runatalia 2021 kadar güzel organize olur ve umarım bir daha bütün yarışlarda ikinci kilometreleri geçerken, ellerinde ‘’hadi babişko’’ pankartıyla İmge, Derin ve Öznur’u görürüm.

 

            

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İstanbul Triatlonu

Kızıma Mektup

İnsan Neden Koşar?